Osman Hamdi Bey Odası “Kemahlıoğlu Özel Koleksiyonu” adı altında, Caner Kemahlıoğlu Müze bünyesinde “Türkiye’ye Müzeciliği Getiren İsim” aynı zamanda ressam ve arkeolog olan Osman Hamdi Bey ile ilgili lansman açılışını yaptılar. 6 Haziran’da tek bir eserle ön açılışı gerçekleşen odanın 2023 Ekim aylarında ise büyük açılışı yapılacak. Küratörlüğünü üstlenen Caner Kemahlıoğlu bu projesinde Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılına özel 29 Ekim haftası Cumhuriyet Bayramı’nda bir açılış gerçekleşeceğini belirtmek istedi ve o haftanın dolu dolu bir programını da hazırlamaktalar.
6 Haziran’daki açılışta Osman Hamdi Bey’in en önemli ve ünlü tablolarından “Kaplumbağalı Adam yani Kaplumbağa Terbiyecisi” ismini de taşıyan eserine yeni bir yorumda bulunarak eserin ve panoların müzeye yerleşimlerini de tamamlamıştır. Kemahlıoğlu Kaplumbağa Terbiyecisi eserine yeni yorumlarıyla çalışmayı 10 yılda tamamlamıştır.
Oryantalist dönemden, geleneksel yapı taşlarımıza kadar en ince detaylı ve günümüzde dünya sanatı adına önemli yere sahip olan “Kaplumbağa Terbiyecisi” eserinden ilhamla 1906 tarihindeki bu ölümsüz eserine Kemahlıoğlu, 2012’de çalışma cesaretini toplayıp tuval başına geçmişti. Çalışma oldukça zaman almıştı. Zaman geçtikçe çalışmaya farklı yapı ve anlam yüklemeye başlamıştı. Kemahlıoğlu, yaşamış olduğu şehrin tarihi yapı değerlerinin dokularından eklemeyi düşünmüştü. Bu dokular içerisinde ise Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda yer alan motiflerden eklemiştir.
Sanatçı resmin mekânı olarak, daha önceki pek çok eserinde olduğu gibi Bursa’daki Yeşil Cami’yi kullanmıştı. Bu kez sahne caminin üst kat odasında bir pencerenin önüydü. Kemahlıoğlu ise pencerenin üstünde yer alan sivri kemerli alana “Divriği Ulu Camii” de yer alan motiflerden eklemelerde bulunmuştur. Çalışma da yine cami motiflerinden yararlanılarak Osman Hamdi Bey’in kıyafetine de işlemeler yapmıştır. Yine aynı şekilde orijinaline bağlı kalarak eski görünümü ve dokuyu vermeye çalışmıştır. Çalışmanın başına geçtiği zaman aralıkları farklıdır ve özellikle belirli bir dönem geçerek yavaş yavaş çalıştığı tek eseridir.
Türkiye’de yeni soluğun öncüsü olan, ünlü kişilerin çocukluğunu yapay zekâ destekli çalışmalarla yeniden yorumlayan koleksiyon sanatçılarından Erdoğan Paksoy, Osman Hamdi Bey Odası projesi kapsamında Osman Hamdi’nin “Kaplumbağa Terbiyecisi” isimli eserinde yer alan derviş figürü eğer çocuk olsaydı nasıl görünürdü düşüncesiyle yeniden yorumladı.
Özel koleksiyon ekibi ile Lansman sonrasında söz konusu sergi programında Kemahlıoğlu sanatçı görüşmeleri bizzat kendisi yapıp. 2024-2025 sezonu içinde koleksiyonu taşıyacağı yerlerin görüşmelerine başlamıştır.
Osman Hamdi Bey Odasında yer alacak özel koleksiyon sanatçıları ise; Ahmet Kurt, Ali Rıza Benek, Ali Rıza Kanaç, Ayşegül Baş, Büşra Meydan, Deniz Serkan Özcan, Dilara Nur Kahraman, Erdoğan Paksoy, Fadime Türkeş, Fadime Yıldırım, Gamze Ermiş, Günsu Saraçoğlu, Kerim Emre Kököz, Loya Kader Öztürkmen, Melih Can, Metin Aykanat, Muhammet Hızır Yüksel, Murat Yeltürk, Onur Kavas, Özge Torun, Özgür Boran Gültekin, Semra Tutuş Umar, Şerife Eşmeler gibi isimlerin eserleri yer alacaktır. Ayrıca sanatçı görüşmelerine de devam etmektedir.
Osman Hamdi Bey’in eşsiz sanat hayatından ve müzeciliğinden yola çıkılarak koleksiyon mizanseni ile yeniden farklı yorumlarla etkileşimli ve de çok katmanlı hedef kitlesi geniş bir edime de dönüştürme hedeflenmiştir. Yeni ve farklı bir bakış açısıyla koleksiyon sanatçılarından bazıları ile görüşen Kemahlıoğlu, “Eğer Osman Hamdi Bey Sivaslı Bir Ressam Olsaydı” başlığından ilhamla eserlere bu paralelde yaklaşırlarken kentin tarihi yapılarını ve öykülerini keşfederken diğer yoldan da Osmanlı’nın ve Batının orijinalliğini de koruyarak yeni halleri üzerine durulduğunu açıkladı.
Mekânların Tarihi Dokusunda, Tarihe Pencere Aralamak
Osman Hamdi Bey’in müzeci yönünün ülkemiz adına katmış olduğu değerlerden de yola çıkarak, sergi yerlerinin geçmişten kalma bir mekân, tarihi bir müze olmasını belirten Kemahlıoğlu, Sivas şehrinin önemli tarihi yapılarında koleksiyon hazırlıklarına başladığını belirtti. Programın paralelinde tarihi mekân araştırmaları ve görüşmeleri de devam etmektedir. Şehri farklı bakış açılarıyla değerlendiren Kemahlıoğlu, koleksiyonda tercih edilen mekânlarda insanların mekânlara olan etkisini de bir yandan sorguluyor.