Orta Anadolu‘da başta Yozgat olmak üzere Kayseri, Konya, Aksaray gibi illerde, iklim koşulları nedeniyle meydana gelen dolu yağışı, buğday tarlalarında hasar oluşturdu. 7 Haziran Cuma akşamı, Yozgat Şefaatli ve Yerköy ilçelerinde aşağı yukarı 40’a yakın köyde 100 bin dekarın üzerindeki arazide yarım saat süren dolu yağışı ürünlerin tahribatına neden oldu.
Konuyu TBMM gündemine taşıyan İyi Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar “Büyük hasar ortaya çıkmış ve zaten, hububat fiyatlarından dolayı büyük bir sıkıntı içerisinde olan çiftçimiz, bölgesel olarak başka bir büyük sıkıntının içine düşmüş durumdadır. Tabii ki Bakanlık yetkilileri, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ve diğer yetkililer buralarda tespitlerini yapmaktalar şu anda ve tespitler neticesinde de TARSİM sigorta sistemi de gereğini yapacaktır diye ümit ediyoruz. Ancak bilindiği gibi, bütün çiftçilerimiz TARSİM’e kayıtlı değil; kaldı ki TARSİM’in yapacağı bu tespitler içerisinde ürün fiyatlaması, rekoltenin hangi hesaplara göre yapılacağı ve TARSİM’e kayıtlı olmayan çiftçilerimizin bu hasarların nasıl giderileceği konusu da önem arz etmektedir. Onun için, ifade etmek istediğimiz şu: Bu bölgelerin afet alanı olarak ilan edilmesi gerekmektedir. Bu çerçeve içerisinde, özellikle, burada zarar gören çiftçilerimizin Tarım Kredi’ye olan borçlarının, Ziraat Bankası başta olmak üzere diğer kamu bankalarına olan borçlarının iki yıl faizsiz olarak ertelenmesi; aynı şekilde, yeni ekim için çiftçimize tohum, gübre başta olmak üzere girdi desteğinin yapılması gerekir” dedi.
Sulama kanalları ve yolların da tahrip olduğunu belirten Kayalar, gereken tamiratların yeni ekim dönemi gelinceye kadar yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Hububat fiyatlarına da değinen Kayalar “Hububat fiyatlarında geçen seneye göre artış yüzde 11’ler, yüzde 12’ler mertebesindedir. 8,25 artı 1 lira da prim, geçen sene 9,25’ti, buğdayda fiyat 9 lira 25 kuruştu; bu sene de 9,25 fiyat verilmiştir, 1,75 de prim verilmiştir. Ancak 1,75’te ‘kadar’ ibaresi vardır yani ‘1,75’ net bir ifade değildir, bu ‘kadar’ da bir başka konudur.
Dolayısıyla, çiftçinin bir yıl emeğini koyduğu, alın terini bir yıl olarak topraktan gelecek gelire bağladığı -hububat fiyatları başta olmak üzere- bu yüzde 10’lar mertebesindeki fiyatların tatmin edici olması mümkün değildir; burada bu fiyatların yeniden gözden geçirilmesi ve özellikle kırk beş günlük ödemelerin öne alınması en öncelikli yapılması gereken konulardan biridir. ‘Fiyatların arttırılması konusu olmaz.’ denilebilir ama olmayacak olan bir konu değildir. Durum ortadadır, çiftçimizin durumu da ortadadır; özellikle bu fiyat konusunun yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Aynı şekilde, geçen sene randevu sisteminde, kota sisteminde, alımlarda inanılmaz aksamalar oldu.
Bu sene de depolama konusunda sıkıntının olacağı, büyük bir sıkıntının ortaya çıkacağı şu anda görünüyor. Bu görünenlere karşı da bir tedbirin şimdiden alınması gerekiyor. Mecliste bu konuyla ilgili bir basın toplantısı yaptım; Batman, Urfa, Çukurova, Trakya, Orta Anadolu, Ege’nin değişik yerlerinin hepsinden arayanlar oldu. Bu demektir ki gerçekten tabanda bir büyük sıkıntı var, çiftçinin bir büyük sıkıntısı var ve bu sıkıntının her türlü siyasi görüşün üzerinde. Çiftçimizin zor günlerinde alınması gereken acil tedbirler var ama asıl sıkıntı yirmi senelik tarım politikalarının artık çökmüş olmasıdır, yeni tarım politikalarının tespit edilmesi gerekir” diyerek sözlerini sonlandırdı.