Cuma Yasin Başboğaoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yaşam
  4. Denizler, Çiçekler ve Çocuklar

Denizler, Çiçekler ve Çocuklar

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Denizler biraz daha geri çekildi bugün.
Ufka baktım, bir şey eksikti sanki.
Rüzgâr vardı, evet, ama artık yüzüme senin sesin gibi çarpmıyordu.
Belki de sadece ben fazla şey bekliyordum dalgalardan.
Belki de deniz, her zaman kıyıya aynı hevesle gelmezdi.

Bir çiçek gördüm yolda, açmış ama eğilmişti.
Ne güneş yetmişti ona ne de su…
Bazen sevgi de böyle,
varlığıyla büyütür, ama ihmal edildiğinde eğilir.
Adını koymak istemediğim bir eksiklik vardı o çiçekte.
Tıpkı son günlerde içimde duran ve konuşmayan bir his gibi.

Ve çocuklar…
Onlar hâlâ sokaklarda oynuyor, gülüyor.
Ama ben, içimdeki çocuğun yere oturmuş halini gördüm bugün.
Ellerini dizlerine koymuş, bir şey bekliyor gibi.
Belki bir bakış, belki bir ‘oradayım’ sesi.
Ama oyun durmuştu onun için.
Zaman durmuştu biraz.

Her şey yolunda gibi görünen anların bile ardında
bazen anlam arayan bir sessizlik oluyor.
Ben onu duyuyorum.
Ve o sessizlikte üç şey büyüyor sessizce:
Denizler… Çiçekler… Çocuklar…
Hepsi biraz ben,
hepsi biraz sen.
Ve belki de sadece biraz daha dikkat.

Sessizlik, sesini değiştirdi bugün.
Eskiden sustuğunda, içinde huzur vardı;
şimdi sustuğunda, sanki bir şey söylememek için direniyorsun.
İnsan bazen susar çünkü her şeyi söylemiştir,
bazen de hiçbir şey söylemeye cesareti kalmamıştır.
Ben hangisindeyim bilmiyorum, ama dinliyorum.

Deniz aynı, ama dalga kıyıya farklı vuruyor artık.
Köpüğü eskisi kadar şefkatli değil.
Suyu hâlâ serin, ama içindeki serinlik artık ferahlatmıyor.
Seninle geçirdiğim günleri hatırladığımda,
o denizin sesi başka çalıyordu içimde.

Çiçekleri sulamak gibi bir şey ilişkiler…
Her gün değil belki, ama unutulduğunda belli eder kendini.
Ve biz bazı sabahlar, o sulamayı unuttuk gibi.
Çok konuşmadan, çok kırılmadan,
bir şeyleri kendi haline bıraktık.
Ama hiçbir şey, kendi halinde güzelleşmez.
Çiçekler bile.

Çocuklar yine oynuyor.
Gülümsüyorlar, koşuyorlar.
Ben içimdeki çocuğa sesleniyorum bazen:
“Bekleme artık, o gelmeyecek.”
Ama o inatla aynı yerde, aynı yüzü bekliyor.
Çünkü çocuklar geç kalındığında da affeder.
Sadece gözleri biraz daha büyür.

Ben seni suçlamıyorum.
Zaman bazen iki insanın arasına girer,
ve hiçbir şey söylemeden kolunu omzuna koyar.
Sadece fark etmeni istiyorum:
Bazı denizler, bazı çiçekler ve bazı çocuklar…
geri gelmez.

Ama hâlâ oradalar,
sessizce, içimde.
Ve seni bekliyorlar,
sadece küçük bir bakışla

 

 

 

Denizler, Çiçekler ve Çocuklar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Helal olsun gardasim süper bir köşe yazısı

Bizi Takip Edin